Ana içeriğe atla

Hollanda ve Ulaşım Sistemi

Ulaşım bir ülkenin, şehrin iskelet sistemidir. Kentsel ulaşım günümüz dünyasının da önemli problemleri arasındadır. Ulaşım ihtiyaçları yaşadığımız dönem için yeterli olsa da gelecekte de yeterli kapasiteye sahip olması önemlidir. Artan nüfus ile ulaşım sistemleri de yetersiz kalabilmektedir. Tam bu noktada çözüme yönelik ‘sürdürülebilirlik’ kavramı ortaya çıkmaktadır. Sürdürülebilirlik; günümüz ihtiyaçlarını karşılarken, çevreye verilen zararı en aza indirip kaynakların verimli kullanılmasını sağlayarak, gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını karşılamak olarak tanımlanmaktadır. Sürdürülebilir ulaşımda hem insan sağlığı hem de çevrenin korunması için, farklı ulaşım türlerinin güvenli bir şekilde bir arada kullanıldığı, yaya ve bisiklet kullanımının ön plana çıktığı, yayaların trafikte her zaman geçiş üstünlüğü sağladığı, motorlu araç kullanımının azaltıldığı, akıllı ulaşım uygulamalarının entegre olduğu bir sistemdir. Ekonomik, insanı odağına alan, kolay erişilebilen ve güvenli bir sistem hedeflenmektedir. Kentsel ulaşım planlamasında sürdürülebilirlik fikri bu sebeple çok önemlidir.

Hollanda sürdürülebilir ulaşım konusunda günümüze kadar oldukça gelişmiş ve gelecek nesiller içinde gelişmeye devam etmektedir. Hollanda’nın ulaşım konusunda bu kadar başarılı olmasının sebeplerinden biri de coğrafik olarak düz bir topografyaya sahip olmasıdır. Fakat ulaşım sisteminde etkili ve düzenli politikalar oluşturup uygulayarak, kurallar koyarak sahip olduğu coğrafyayı en iyi şekilde kullanmayı başarmıştır. Ulaşım politikalarıyla birlikte ilgili kurumların ortak çalışması, problemlerin doğru ve yerinde tespit edilerek çözüm odaklı uygulamaların olması, çalışmaların sadece günümüz için değil gelecek nesiller için de yeterli kapasiteye sahip sürdürülebilir odaklı olması Hollanda’nın Avrupa’nın en güvenli ve kaliteli yollarına sahip olmasını sağlamıştır.

Hollanda A4 Otoyolu- Saadet Gökmen Arşivi

Sürdürülebilir ulaşımın odağına aldığı yaya ve bisiklet Hollanda’da yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bir su ülkesi olan Hollanda’ya aynı zamanda bisiklet ülkesi de denebilir. Bisiklet kullanmak Hollanda toplumunda yer etmiş ve evrensel bir hale gelmiştir. Çocuğundan yaşlısına tüm yaştan insanların bisiklet kullandığı rahatlıkla görülebilir. 6 yaşında çocuklarda bisiklet kullanırken, 70 yaşındaki insanlarda rahatlıkla bisiklet kullanarak yaşamlarını devam ettirmektedir. Hatta anneler/babalar 1-2 yaşındaki çocuklarıyla dahi bisikletle bir yerden bir yere gitmektedir. İnsanlar bisikleti markete, arkadaşlarıyla buluşmaya, işe giderken; çocuklar okula giderken yani akla gelebilecek her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmaktadırlar. Daha net açıklamak gerekirse tüm yolculukların yaklaşık %25’inden fazlası, bazı şehirlerde ise %60’dan fazlası bisiklet ile yapılmaktadır. Bu durum bisiklet kültürünün bir parçası olmuştur. Ülkedeki bisiklet sayısı ise Hollanda nüfusundan fazladır. 17 milyon nüfusa sahipken 22,1 milyon bisiklet bulunmaktadır. Bir Hollandalı yılda 1000 kilometreden fazla bisiklet sürmektedir.

Peki Hollanda’da bisiklet kullanımı nasıl başlamıştır? İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra toplumun ekonomik durumu artmaya başlarken motorlu araç kullanımı da artmaya başlamış ve araçların park yeri sıkıntısı ortaya çıkmış. Ayrıca trafik kazalarında binlerce kişide hayatını kaybederken yıllar geçtikçe de bu sayı artmaya devam etmiştir. Çocukların da trafik sebebiyle sokaklarda güvenliğinin azalmaya başlamasıyla halk buna karşı çıkmaya başlamış. Petrol krizinin yaşanmasıyla birlikte de motorlu araç kullanımını azaltmaya yönelik kısıtlamalar başlamıştır. Hükümet insanların enerjiye daha az bağımlı bir yaşam tarzı benimsemeleri gerektiğini duyurarak, 1973-1974 yılları arasında “arabasız pazar günü” uygulamasına geçilmiş ve farklı kısıtlamalarla da birlikte insanlar bisiklete yönelmiş, bisiklet yolları oluşmaya başlamıştır. İlk bisiklet yolları ise Lahey ve Tilburg kentlerinde yapılmıştır. Bisiklet kullanımına teşvik sağlayacak farklı uygulamalar, kolaylıklar halka sunulmuştur. Bisiklet almak isteyen insanlara maddi destek, vergilerinden düşüş veya işe bisikleti ile gelen insanlara ek ücret gibi kolaylıklar sağlanırken, sadece bisiklet girişine izin verilen ve araçların yasak olduğu alanlar oluşturulmaya başlanmıştır.

Farklı Yöntemlerle Oluşturulmuş Bisiklet Yolları - Saadet Gökmen Arşivi

Bisiklet tamamen bir ulaşım modu olarak kullanıldığı için bisiklet yolları, şeritleri, kavşakları ve parkları yer almaktadır. Kent içi ulaşımda bisiklet kullanımına uygun düzenlemeler yapılmış ve gelecek nesillere de aktarılabilecek sürdürülebilir bir bisiklet ulaşım ağı oluşturulmuştur. Bisiklet yolları; araç trafiğinde özel bisiklet şeritleriyle birleşebilir, bazı yerlerde araç trafiğinden kaldırım seviyesi ile ayrılmış olabilir, bazı yerlerde de orman alanları, park ve yeşil alanların içerisinden geçmektedir. Hollanda fiziksel olarak motorlu trafikten ayrılmış yaklaşık 35.000 km’lik bisiklet yolu ve altyapısına sahiptir.

Farklı Yöntemlerle Oluşturulmuş Bisiklet Yolları - Saadet Gökmen Arşivi

Her türlü durumda bir A noktasından bir B noktasına bisiklet ile ulaşmak mümkündür. Bisikletle bir yere gitmek kadar park etmekte önemlidir.

Bisiklet Park Yerleri – Saadet Gökmen Arşivi

Resimdeki gibi bisiklet park yerleri her yerde kullanılan bir yöntem iken, toplu bisiklet parkları da vardır. Bu park alanları tabii ki ücretsiz kullanılmaktadır. Eğer bisikleti daha uzun süre ve güvenli bir yere park etmek istenirse 24 saate kadar ücretsiz yer altı otoparkları da mevcuttur.

Büyük Bisiklet Parkları - Saadet Gökmen Arşivi

Tüm ulaşım modları o kadar bütünleşmiştir ki yer altı bisiklet parklarını kullanırken de toplu taşımada kullanılan OVchipkart kullanılmaktadır. Ayrıca bisiklet kullanmak her hava şartlarında mümkün olmayabilir veya şehirler arası ulaşımda uzun mesafeler kat etmek gerekebilir. Bu sebeple bisiklet ile birlikte trenler ve metrolar -sadece belirlenmiş olan kapılardan bisiklet ile girişler mevcuttur- kullanılabilmektedir. Ya da tren, metro istasyonlarında oldukça büyük park alanlarında bisikletler park edilerek yolculuklara devam edilebilmektedir.

Hollanda’da; karayolu, demiryolu, hava ve su bağlantıları yoğun bir biçimde ulaşımı kolaylaştıran modern bir altyapı sistemine sahiptir. Dünyanın en yoğun karayolu ağlarından birine sahip Hollanda’da 139.00 km’lik karayolu-3.530 km’si otoyol- bulunmaktadır. 1000 km2 başına 64 km’lik bir otoyol yoğunluğuna sahiptir. Hollanda’da araç sahipliliği yüksektir ama diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha düşüktür. Hollanda’nın en işlek otoyolu günde yaklaşık 140.000 motorlu araç trafik hacmiyle Lahey-Rotterdam arasındaki A13’tür. En geniş otoyolu ise Rotterdam’ın güneyindeki A15/A16’dır. Hollanda karayolları değişken mesaj işaretlerine ve elektronik sinyalizasyon sistemlerine sahiptir. Bu sayede trafik hacmi, günlük geçen araç sayısı gibi verilere ulaşılarak otoyollardaki sıkışıklığı da çözmeye çalışmaktadır. Otoyollarda ayrıca gözenekli asfalt beton kullanılarak gürültü seviyesini azaltmak amaçlanmış ve yağış durumunda güvenli trafik akışı için suyun tahliye edilmesi sağlanmıştır.

Hollanda büyük şehir ve kasabaları birbirine bağlayan oldukça gelişmiş ve yoğun bir demiryoluna sahiptir. Toplu taşıma araçlarında seyahat edilen mesafelerin çoğu demiryoluna aittir. Toplamda 7.021-7.300 km ray uzunluğu ve 3.013 km güzergah vardır.  Ulusal demiryolu altyapısı ProRail tarafından yönetilmektedir. ProRail ise Hollanda demiryolu altyapısının sahibi NS’nin bir parçasıdır. Kamu yolcu demiryolu taşımacılığı esas olarak Nederlandse Spoorwegen (NS) ( Hollanda Demiryolları ) tarafından işletilmektedir. NS yazısı ve logosu binilen tüm trenlerde vardır. Bu trenler sadece Hollanda içerisindeki şehirleri birbirine bağlamaz, çevre ülkelerle de ulaşımı sağlayan uluslararası bir hizmet vermektedir. Hollanda’daki en büyük 4 tren istasyonu büyük şehirlerin merkezlerinde: Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve Utrecht’de bulunur. Hollanda demiryolu ağı günde bir milyonun üzerinde yolcuya hizmet vermektedir. 2030’a kadar ProRail yolcu kilometrelerinde %45 daha fazla büyüme öngörmektedir.  

Hollanda Raylı Sistem Ağı

Görsel Kaynağı: https://ontheworldmap.com/netherlands/netherlands-railway-map.html

Toplu taşıma konusunda özellikle şehirlerarasında trenler kullanılsa da her şehrin kendi içerisinde otobüsle yapılan kentsel toplu taşıma sistemi vardır. Amsterdam, Rotterdam ve Lahey gibi büyük şehirlerin kendi içinde tramvay sistemleri de mevcuttur. Amsterdam ve Rotterdam şehirlerinde toplu ulaşımda metroda kullanılmaktadır. Bazı şehirleri birbirine bağlayan hafif raylı sistemlerde vardır. Rotterdam, Lahey ve aradaki banliyöler, RandstadRail adı verilen hafif raylı sistemle birbirine bağlıdır ve Rotterdam metro sisteminin bir hattı, Lahey Merkez istasyonuna kadar ulaşmaktadır. Utrecht, şehri komşu Nieuwegein ve IJsselstein'a bağlayan hızlı tramvay adı verilen kendi hafif raylı sistemine sahiptir. Arnhem ise hala bir troleybüs sistemi işleten tek Hollanda şehridir.

Amsterdam’da Tramvay Hattı – Saadet Gökmen Arşivi

Hollanda’da su yolları nedeniyle bazı bağlantılar köprüyle sağlanırken bazı yerlerde de feribotlar köprü görevi görmektedir. Örneğin Amsterdam Central İstasyonu’nu Amsterdam Noord’a bağlayan ve hiç durmadan çalışan feribotlar yer almaktadır. Buradaki feribotları genelde bisikletliler ve yayalar kullanmaktadır.

Amsterdam Noord’a Geçmek İçin Kullanılan Feribotlar – Saadet Gökmen Arşivi

Su bağlantısı açısından bakıldığında Hollanda 13 limana sahiptir ve bunlardan 3 tanesi uluslararası öneme sahiptir. Rotterdam Avrupa’nın en büyük limanı konumundadır. Amsterdam limanı ülkedeki ikinci Avrupa’daki en büyük beşinci limandır. Zeeland Seaports ise üçüncü büyük limandır. Rotterdam limanının hinterlandı Almanya, Fransa ve İsviçre’ye kadar ulaşmaktadır. Avrupa kıtası açısından denizaşırı ülkelerle bağlantı için bir geçiş noktası görevi görmektedir.

Hava yolu bağlantılarında ise uluslararası öneme sahiptir. Amsterdam Schiphol Havalimanı Avrupa’nın en yoğun üçüncü havalimanıdır. Dünyanın en iyi bağlantılı ikinci havalimanıdır. Diğer bölgelerde çok daha küçük uluslararası havaalanları vardır. Bunlar; Eindhoven Havaalanı, Rotterdam The Hague Havaalanı , Maastricht Aachen Havaalanı ve Groningen Havaalanı'dır.

Tüm ulaşım modlarının birbirine entegre olduğu ve sistemli bir şekilde çalıştığı Hollanda’da, yayaların bisikletlilerin ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır. Hollanda’da yayalar her zaman önceliklidir, bisikletliler ve araçlar yayalardan sonra gelir. Bir yaya geçidinde hem araçlar hem bisikletliler durmak zorundadır. Bu kültür öyle yerleşmiştir ki, sokağa çıktığınız andan itibaren yaya geçidine yaklaştığınızı gören her sürücü sizi beklemektedir. Yayalar nasıl önemliyse, bisikletlilerde araçlardan önce gelir. Çoğu yerde bisikletin mi aracın mı önce geçme hakkına sahip olduğu işaretleri vardır, olmadığı yerlerde sağdan gelen sürücüler-bisiklet veya araç- her zaman önceliklidir. Resimdeki gibi üçgen sembollerin yer aldığı yollarda üçgenin uç kısmında yer alan sürücülerin beklemesi gerekmektedir.

Yolda Öncelik Durumu- Saadet Gökmen Arşivi



Yararlanılan Kaynaklar:

 






 



 


 




 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hollanda İletişim-İnternet Altyapısı ve Enerji Kaynakları

Hollanda’nın altyapısı, dünyanın en iyileri arasında yer almaktadır. Su bağlantıları, karayolları, demiryolları, limanları, havalimanları, dijital ağları ve santralleri oldukça gelişmiş durumdadır.  Hollanda dijital bir öncüdür. Avrupa’da dijital altyapı alanında önderler arasındadır. Dijital altyapısı büyük, hızla genişleyen internet ekonomisinin itici gücüdür ve Hollanda’nın gelecekteki ekonomik durumunu da oldukça etkilemektedir. Dijital altyapı hem internet ekonomisini hem de dijital toplum üzerinde etkilerini ortaya koyduğu için Hollandalıların dijital büyümede başarılı bir toplum olduğunu ve bundan büyük kar elde ettiğini göstermektedir.   Dijital Altyapı, küresel şirketlerin AB'ye hizmet etmek için Hollanda’da yer almaları da küresel Pazar için için önemli bir itici güçtür. Görsel Kaynağı:  https://nlnet.nl/project/digitalmainport/DriverForTheOnlineEcosystem.pdf Ağ bağlantıları, merkezi konumu ve sağladığı altyapı avantajlarıyla birçok şirket Avrupa’da yer seçmek için Holl

Her Şeye Rağmen

Merhabalar, İlk yazımda bu sürece nasıl başladığımdan ve devam ettiğimden bahsetmiştim. Pes etmeden devam etmek yurtdışına atacağınız ilk adıma kadar geçerli çünkü süreç içerisinde karşınıza çıkabilecek aksilikler olabilir. Zira ben Erasmus+ staj sürecinde staj yeri bulma aşamasındayken Covid-19 Pandemi sebebiyle 2020 yaz döneminde hiçbir yere gidememiştim. Neredeyse tüm hareketlilikler ertelenmek zorunda kalmıştı ve yapılan bir açıklamaya göre hakkımızı gelecek sene yani 2021 yılında kullanabileceğimiz söylenmişti. Bu sebeple o zaman yapacağım tek şey pandeminin bitmesini beklemekti.   Erasmus’a gidemeyen bir öğrenci olarak tabii ki çok üzgündüm ama pandemi, staj yeri bulmak konusunda bana 1 sene kazandırmıştı. Ne derler; her şerde bir hayır vardır. Pandeminin bizden aldığı 2020 yılını geride bırakırken 2021 Şubat ayında Erasmus+ hocamızdan bir e-posta geldi. E-posta sonrasında staj yeri araştırmaya tekrardan başlamıştım. Pandemi sebebiyle çoğu yer stajyer almak istemiyordu ve işim

Hollanda Konut Alanları ve Politikaları

Hollanda’nın konut politikaları açısından tarihsel gelişimine bakılacak olursa ilk olarak 1900’lü yıllarda konut politikalarını ortaya koymuştur. Hatta sosyal konut politikaları 1800 yılların sonuna kadar dayanmaktadır. 1901’de Konut Yasası anlamına gelen Housing Act yürürlüğe girmiştir. Bu yasa, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’daki büyük konut eksikliğini gidermek ve kötü yaşam şartlarını iyileştirerek insanlara temel hayat koşullarını sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Merkezi hükümet bu yasa ile 3 ana hedef belirlemiştir: Sosyal konut birlikleri ve yapımı için finansman, kira seviyesini korumak için ödenekler ve konut kalitesini koruma amaçlı inşaat kanunlarıdır. 1950’lere kadar sosyal konut yapımı teşvik edilmeye devam edildi. 70’lerde yaşanan ekonomik kriz sebebiyle konut satın almak çok zor hale gelmişti. Bu sebeple de birçok konut kiralık evlere dönüştürülmüştü. Ev sahipliği konusu da yıllar geçtikçe düşmeye devam etmiştir. Bu süreçte hükümetin tek amacı evsizliği azalt